E-İhracat Dalgası
Döviz kurundaki artış ihracatı cazip hale getirdi. Kimi firma dünya ülkelerine satış yapabilmek için sanal pazaryerlerine odaklanırken kimisi de kendi e-ihracat sitelerini kuruyor. Ürün ve hizmetin döviz karşılığında satılması da firmaların iştahını kabartıyor.
Türkiye’de yaklaşık 3 milyon KOBİ işletmesinin olduğunu belirten TOBB e-Ticaret Meclis Üyesi Seyhun Özkara, şu anda 35 bin firmanın e-ticaret sektöründe faaliyet gösterdiğine ifade etti. Dövizin yüksek olmasıyla firmaların potansiyel olarak ürünü farklı fiyatlandırabildiklerine dikkat çeken Özkara, “Bu 35 bin firmanın yüzde 5 ila 7’si e-ihracatın içinde faaliyet gösteriyor. Bunun yüzde 20-25’i üretici. Bu oranın daha da artması bekleniyor” dedi.
E-ihracat konusunda devletin de çalışmalar yaptığını belirten Özkara, “E-ihracat son 2 yılda daha ilgi gören ve arzulanan bir şey olmaya başladı. Bu durum yurtdışını iç piyasadan daha cazip kılıyor. Her ticaret yapan işletme ‘Biz bunu yurtdışına da satalım. Nereye satabiliriz?’ gibi çeşitli çalışmalara başladı. Bununla ilgili devletin de çalışmaları mevcut. Dış ticaret bakanlığında e-ticaret konsorsiyumları kurulmakla beraber son birkaç aydır destekler sağlanmaya başlıyor. Doğal olarak e-ihracatında aslında büyüme ivmesinin geçmiş 4-5 yıla göre daha hızlı olacağını düşünüyorum. Siyasi tarafın, bürokrasinin de buraya ilgi ve isteği var” diye konuştu.
E-ihracatta başarı yakalanacak potansiyel ülkeler
E-ihracat olarak bakıldığında Orta Doğu ülkeleri, Amerika, Avrupa gibi ülkelerin yoğun ilgi gördüğünü ifade eden Seyhun Özkara, “Ortadoğu tarafında tekstil gibi kategorilerde iyiyiz. Misal tesettür giyim, halı, ev tekstili, dekorasyon gibi alanlarda potansiyel var. Amerika’ya bakarsak daha küçük el emeğiyle yapılan kuyum ve takı gibi ürünlerde iyi gidiyoruz. Avrupa daha zor bir pazar çünkü ürünün girişiyle ilgili belirli limitler ve kontroller var. Amerika’da bugün 800 dolara kadar bir ürünü gümrüksüz gönderebiliyorsunuz ama Avrupa’ya girerken gümrükte takılabiliyor” ifadelerini kullandı.